Türkiye’nin çiçek türlerinde dışa bağımlılığını azaltmak amacıyla geliştirilen projede; Hibritleme (tozlaşma) yöntemiyle 500 bin krizantem tohumu, çimlendirilerek ise 5 bin 150 hibrit krizantem bitkisi üretildi. Yerli krizantem üretiminin ortasından 20 çeşit aday için kayıt başvurusu yapılacak.
Ankara Üniversitesi ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) desteğiyle 15 Eylül 2019 tarihinde başlatılan ‘Melezleme Islahı ile Kesme Çiçek Krizantem Çeşitlerinin Geliştirilmesi ve Sektöre Kazandırılması’ projesi Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü ve Ege Tarımsal Araştırma Enstitüsü inşaatı tamamlandı. Projenin tanıtım töreni Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ar-Ge serasında, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal’ın katılımıyla yapıldı.
PROJE 4 YIL SÜRDÜ
Türkiye’nin fidan, anaç ve çeliklerde dışa bağımlılığı nedeniyle döviz kaybının önlenmesi amacıyla başlatılan projede; Melezleme (tozlama) işlemiyle Türkiye ekolojik koşullarına uygun, verimi ve kalitesi yüksek yerli krizantem çeşitlerinin geliştirilerek kesime getirilmesi amaçlandı. 4 yıl süren projede yapılan melezlemeler sonucunda yaklaşık 500 bin krizantem tohumu elde edildi ve bu tohumların çimlendirilmesiyle 5 bin 150 krizantem bitkisi üretildi. Öte yandan hibrit bitkilerin ortasında yapılan seleksiyonlar sonucunda 300 adet krizantem çeşidi adayı seçilmiş olup; Projenin tamamlanmasıyla birlikte 2023 yılı sonunda 20 yerli krizantem çeşidi için Tarım ve Orman Bakanlığı’na tescil başvurusu yapılacak.
’50 MİLYAR DOLARLIK PAZAR’ MI?
Rektör Prof. Dr. Ünüvar, süs bitkileri üretiminin de tarımsal üretim kadar değerli olduğunu belirterek, “Dünyada çok önemli bir süs bitkileri pazarı var, yaklaşık 50 milyar dolarlık işlem hacmi var. Türkiye’nin aslında büyüme potansiyeli var. Daha fazla süs bitkisi üretiyoruz ama maalesef bu 50 milyar dolar ölçeğinde.”Çok az bir rakam alıyoruz. Bu rakamı daha da ileriye taşıyacak projeler geliştiriliyor. Bugün kasımpatı olarak bildiğimiz süs bitkisi ile ilgili çok önemli bir projeyi hayata geçirdik.”
‘BİYOÇEŞİTLİLİKTE DIŞARIYA BAĞIMLIYIZ’
TÜBİTAK Lideri Hasan Mandal, “Gıda arz güvenliğinin bir diğer boyutu da iklim değişikliğine uyum sağlayabileceğimiz biyolojik çeşitlilik. Türkiye bu konuda akla ilk gelen ülkelerden biri ama ne yazık ki değerli bir parçası olan tohum ve fideler de var. Yurt dışından ithal ediliyor. Küresel olarak 50 milyar dolar. Bir hacim varken Türkiye’nin buradaki payı 150 milyon dolar. Türkiye çok güçlü bir coğrafyaya sahip olmasına rağmen biyolojik çeşitlilik konusunda dışa bağımlıyız. Tüm alanlarımız için geçerli, ama konu süs ve bahçe bitkileri olunca farklı üniversitelerden hocalarımızın ve araştırmacılarımızın olması umut verici. Biyoçeşitliliğe odaklı projeleri desteklemeye devam edeceğiz” dedi.
